Anafartalar Çıkarması
Anafartalar Çıkarması, Çanakkale Savaşı Gelibolu Yarımadası Suvla Koyu Anafartalar Çıkarma Harekatı 6 Ağustos 1915.
Anafartalar Çıkarması
Ağustos 1915 tarihine kadar Seddülbahir ve Arıburnu Cephelerinde muharebeler aralıksız devam etmekteydi. Devam eden muharebelerde belirli bölgelerde kazanılan anlık başarılar İtilaf birlikleri için yeterli değildi. Türk direnişi bir türlü kırılamamakla birlikte cephede İtilaf askerlerinde bıkkınlık ve zayıflık görülmeye başlandı. Cephenin bir an önce sonuçlanabilmesi için aşılamayan tepelerin ardına dolaşma fikri ortaya atıldı. Arıburnu hattının en uç noktası olan Kocaçimen Tepe sağ tarafından, yani Anafartalar Ovası istikametinden örtülü bir harekat ile Türk Ordusu‘nu çevirme planı oluşturuldu.
Anafartalar Çıkarması
6 Ağustos 1915
İngiliz 9 uncu Kolordusu’nun Anafartalar Çıkarması
Üçüncü Kirte Muharebesi sonrasında Çanakkale Cephesi’ndeki kuvvetlerin takviye edilmesi gerektiğini ısrarla dile getiren Akdeniz Seferi Kuvvetler Başkomutanı General Hamilton’un bu talebi bir kez daha kabul görmüş ve 5 yeni tümen ile desteklemesi kararlaştırılmıştı. Yeni katılacak tümenlerin ne şekil kullanılacağı konusu ise General Hamilton’un kararına bırakılmıştı .
General Hamilton ise ermine verilecek kuvvetleri Sazlı Dereden itibaren Arıburnu Cephesinin kuzey kısmında uzanan arazinin bütününde kulanmaya karar verdi. İngilizlerin yeni taarruz planı ise hatlarıyla şu şekildeydi.
Arıburnu Cephesi’ndeki Türk savunma hattını sağ yanından kuşatmak amacıyla Conk Tepesi – Kocaçimen Tepesi hattının ele geçirilmesi.
Conk Tepesi – Kocaçimen Tepesi bloğunun himayesinde söz konusu bloğun kuzey yanından ilerleticek kuvvetlerle Arıburnu Cephesi’nin geri bölgesine sarkmak ve kuşatmayı bu yönde genişleterek Türklerin bu
cephedeki savunmasını çökerterek Eceabat’a doğru ilerlemesi.
General Hamilton’un ermine verilen 5 tümenden ikisi Arıburnu kuzeyinden hareketle sahilden Conk Bayırı – Kocaçimen Tepesi bloğuna doğru uzanan arazi üzerindeki üç önemli dere yatağını hedef bölgelerine doğru yaklaşma istikameti olarak kullanacaklar ve bu dereleri kontrol eden yükseltiler üzerindeki Türk ileri karakollarını temizleyecekler.
Son aşamada ise icra edecek taarruzlarla kuzeyden güneye Abdurrahman Bayırı, Kocaçimen tepesi, Besim tepeler, Conk tepesi, 261 Rakımlı tepe noktaları bütünüyle ele geçirilecekti. Öngörülen bu durumun gerçekleşmesi halinde Düz Tepe kuzeyindeki bütün önemli yükseltiler İngilizlerin eline geçmiş olacak ve Türklerin Arıburnu Cephesindeki kuvvetleri sağ yanlarından bütünüyle kavranmış olacaktı.
Anafarta’larda ise Küçük Kemikli Burnu’nun hemen güneyindeki sahillere yönelecek 9. İngiliz Kolordusu sahile çıktıktan hemen sonar kuzeydeki Küçük Anafarta Ovası ile güneydeki Büyük Anafarta Ovasını birbirinden ayıran yükseltiyi ele geçirecek ve Conk Tepesi – Kocaçimen Tepesi hattına taarruz eden kuvvetin sol yanını örtecekti planlanan görevi yerine getirebilmek için İngiliz 9. Kolordusunun ilk hamlede Tuzla Gölünün doğusundan başlayıp Küçük Anafarta Köyü’ne kadar uzanan yükseltiyi alması gerekiyordu.
Bu yükselti üzerindeki önemli noktalar batıdan doğuya olmak üzere sırasıyla; Pırnar Tepe , Mestan Tepe , Yusufçuk Tepe ve İsmailoğlu Tepeleri idi. 9’uncu Kolordunun sağ yanında kalan ( yine batıdan doğuya ) Damakçılık Bayırı Kayacık Ağılı Deresi , Bomba Tepe , Asma Dere hattı ise Abdurrahman Bayrı’na kadar uzanıyor ve Kocaçimen Tepesi istikametinde taarruz edecek kuvvetlerin sol yanının güvenliğini sağlıyordu.
Açıkçası General Hamilton’un harekat planınına göre 9. Kolorduya verilen görev bir anlamda tali taarruz hareketi idi. Ancak 9. Kolordu Komutanı General Stopford kendisine verilen harekat emirlerinde bazı değişiklikler yapılmasını talep etti. General Hamilton’un ilk verdiği emirlerin icrası yönünde ısrarcı olmaması ve General Stopford’un önermeleri yönünde harekat planlarının değiştirilmesine itiraz etmemesi sonucunda İngiliz 9. Kolordusu asıl hareket tarzından tamamen uzaklaşmış oldu.
Böylece 9. Kolordunun yapacağı taarruz sanki asıl taarruzmuş gibi değerlendirildi ve Anafartalar Ovasına hakim bütün yükseltiler kuzeyde Korakol Dağı doğusunda Kavak Tepe -Teke Tepe orta kesimden Yusufcuk Tepe İsmailoğlu Tepeleri gibi bölgeye hakim bütün noktaların ele geçirilmesi öngörüldü. Bu durum ise Conk Tepesi- Kocaçimen Tepesi hattına taarruz edecek kuvvete sol yanından verilecek desteğin ikinci plana atılmasına neden oldu.
Sonuçta İngiliz 9. Kolordusu daha başlangıç aşamasında palanlandığı şekilde kullanılamadı ve İngilizler adına önemli fırsatlar bir kez daha kaçırıldı. Çünkü Anafartalar sahillerine yönelik çıkarmaların başladığı saatlerde bütün Anafartalar bölgesinde sadece 3 bin kadar mevcuda sahip bir Türk kuvveti bulunuyordu. Oysa Anafartalar Bölgesi Komutanı Alman Yarbay Wilmer’in emrindeki bu birliğin karşısına İngilizlerin çıkardığı kuvvet daha ilk aşamada yaklaşık 27 bin kişiye ulaşıyordu.
Bu nedenle bazı İngiliz tarihçiler General Hamilton’un harekat planında yapılan değişikliğe kayıtsız kalmış olmasını Gelibolu Harekatı süresince yapmış olduğu hataların en büyüğü olarak değerlendirmişlerdir. Saat 22:00 itibari ile Küçük Kemikli Burnu’nun güneyindekalan sahil kesmine ilk çıkan İngiliz kuvvetleri içerilere doğru yöneldikleri anda Lale Baba Tepesi ile Softa Tepe’de bulunan Bursa Jandarma Taburuna bağlı gözetleme postalarının tüfek ateşiyle karşılaştı.
Bir süre sonra Türk topçusunun bölgeye açtığı ateş yüzünden Küçük Kemikli Burnu güneyindeki sahile çıkacak bazı birliklerini planlananın dışında Büyük Kemikli Burnu’nun hemen iç tarafındaki Gazi Baba mevkiine çıkarmak zorunda kalan İngilizler çıktıkları bu noktadan itibaren doğrudan Karakol Dağına tırmanıp Kireç Tepe yönünde ileri harekete giriştiler.
Anafartalar Çıkarma Planı ve Kuvvetler
Gelecek olan 5 tümenin büyük bir kısmı Anafartalar Limanı’na çıkarılacak, ilk aşamada Kocaçimen-Tekke Tepe hattı ele geçirilmesi, daha sonra Eceabat doğrultusunda ilerlenerek Türk kuvvetlerinin gerisinin kesilmesi planlanmıştır. Bu çıkarmanın kolaylaştırılması amacıyla Arıburnu cephe kesimi takviye edilerek Conkbayırı’na bir taaruz ve Saros Körfezi’ne bir gösteriş çıkarması yapılması da düşünülmüştür. Anafartalar ve Suvla Koyu’na çıkarma yapacak birlikler; 9. Kolordu (10. ve 11. Tümenler), 29. Hint Tugayı, 13. İngiliz Tümeni, 29. İngiliz Tugayı. Bu bölgedeki Türk kuvvetleri; Yarbay Wilmer komutasında iki piyade taburu, Gelibolu ve Bursa Jandarma Taburları bulunmaktadır.
Çıkarmaya katılacak düşman birliklerinin başında General Stapford bulunmaktadır. Çıkarma 6 Ağustos gecesi saat 22:00’da başladı. İlk etapta 4 taburluk İngiliz birliği karaya çıktı. Karşılarında bulunan bir mangalık Türk gözcü kuvvetinin ateşle karşılık vermesine rağmen 1 ölü dışında kayıp vermeden kıyıya çıkmışlardır. Lalebaba Mevkii’ne çıkan birlik şiddetli ateşle karşılaşmışlar, çok kayıp verdirmelerine rağmen Türk erleri fazla direnemeyerek geri çekildiler. Ne var ki 34. İngiliz Tugayı’nın çıkması pek kolay olmadı. Atılan aydınlatma fişeklerinin Türk kıtalarınca görülmesi yüzünden muhripler 500m. açıkta demirlemek zorunda kalmıştır. Bu ve benzeri nedenler yüzünden bu kesimdeki çıkarma 7 Ağustos günü saat 03:00’ı bulmuştu. İngilizler’in 3 taburla 7 Ağustos sabahı Softa Tepe’ye yaptıkları taaruz, buraya yerleştirilen Türk birliklerinin direnişiyle başarılı olamamış, İngilizler, birliklerinin %80’ini kaybetmiştir. Buna karşın 11. İngiliz Tümeni, kıyıda hareketsiz, düzensiz ve karma karışık bir yığın halinde bulunmaktaydı. Tüm bunlardan General Stapford’un ve Hamilton’un haberi yoktu.
Gelişmekte olan yeni durum üzerine V. Ordu Komutanı, Saros Grubu’ndan bir alayı Anafartalar doğrultusunda harekete geçirerek bölgedeki Yarbay Wilmer ile bağlantı kurmasını emreder. Öte yandan da durumun kritikliğini görerek bölgenin sorumluluğunu yüklenebilecek bir komutan arayışına girmiştir. Bu konuda görüşülen Mustafa Kemal “Bütün mevcut kuvvetleri emrime vermekten başka çare yoktur.” demiştir. “Bu kuvvet çok gelmez mi?” sorusunu “Az bile gelir” diye yanıtlamış, böylece tüm birlikler kendisine bağlanmış ve Anafartalar Grup Komutanı olarak atanmıştır.
7 Ağustos 1915 günü, Softa Tepe’ye yönelen 10. Tümen birlikleri saat 10:00’da 11. Tümen’in 2 tugayıyla birleşerek Mestan Tepe’ye taaruz etmeleri emredilir. Fakat 11. Tümen birlikleri birbirine karışmış olduklarından taaruz emri uygulanamadı ve böylece Mestan Tepe Türk kuvvetinin elinde kaldı. Diğer taraftan bir İngiliz taburu Kireçtepe’ye doğru ilerlemiş, buraya yetişen Gelibolu Jandarma Taburu’ndan bir bölük İngilizler’e karşı koymuş, daha sonra takviye edilerek düşman ilerlemesi durdurulmuştur.
7 Ağustos sabahından itibaren gelişen olaylar karşısında Yarbay Wilmer, Kuzey Grup Komutanlığı’na gönderdiği raporunda takviye istemiştir. 7. ve 12. Türk Tümenleri’nin yolda olduğu, Tayfur’daki Süvari Alayı’ndan iki bölüğün Yarbay Wilmer emrine gönderilmesi bildirilmiştir. 7 Ağustos günü 5 tugaylık büyük İngiliz kuvvetinin, geniş bir alana yayılmış 3000 kişilik Türk birlikleri karşısında zorlanmadan hedeflerini ele geçirmesi ve Çanakkale Boğazı’nı ateş altına alması zor değildi. 9. İngiliz Kolordusu’na bağlı 27.000 kişilik kuvvetin sadece Mestan Tepe ile Karakol Dağı’nın bir bölümünü ele geçirmesi Türkler için büyük bir şans, İngilizler için ise büyük şanssızlık ve başarısızlıktır. Bu büyük İngiliz kuvveti ancak 800m. kadar ilerleyebilmiştir.