Anzak Anma Törenleri
25 Nisan Anzak Anma Törenleri
Şafak ayini olarak da bilinen ve her yıl geleneksel olarak 24 Nisan’ı 25 Nisan’a bağlayan gece düzenlenen anma törenlerinin nasıl yapıldığı hep merak konusu olmuştur. Sizlere örnek bir program olarak 25 Nisan 2009 tarihinde düzenlenen anma töreni programını sunuyoruz. Bu programda konuşma detaylarından ilahilere, marşlardan etkinliklere kadar her detayı bulabilirsiniz.
AVUSTRALYA KRALİYET HAVA KUVVETLERİ BANDOSU VE YENİ
ZELANDA ORDU BANDOSU’NUN SUNDUGU MÜZİK
Binbaşı Peter Grant
Müzik Yönetmeni, Avustralya Ordu Bandosu
Deniz Binbaşı Keith Anderson
Müzik Yönetmeni, Yeni Zelanda Kraliyet Donanması
RESMİ HEYET TÖRENE KATILIR
ŞAFAK TÖRENİ SABAH 8:30’DA BAŞLAR
GİRİŞ
Emekli Tuğgeneral Bill Rolfe AO, Avustralya
Törenler Başkanı
MERASİM KITASI YERİNİ ALIR
Avustralya Muhafız Birliği ve Yeni Zelanda Savunma
Kuvvetleri Üyeleri
ANMA ÇAĞRISI
Korgeneral David Hurley AO DSC
Genelkurmay ikinci Başkanı, Avustralya
“Doksan dört yıl önce, şafak sökerken, bu kıyıların görüntüsüne tam
bir karmaşa ve kaos hakimdi. Yine burası büyük yiğitliklere, benzeri
görülmemiş kahramanlıklara sahne oldu. O gün yaşanan katliamdan
sağ çıkanların günlüklerinde ve mektuplarında yansıttıklarının
haricinde, kıyıya çıkarken askerlerin aklından tam olarak neler
geçtiğini bilmiyoruz, ama onlar Avustralya, Yeni Zelanda ve
Türkiye’nin tarihlerinde can alıcı bir yeri olan o anın parçası oldular.
Birinci Dünya Savaşı’nda ülke dışında hizmet veren son Anzak
da artık aramızdan ayrıldı, ama onların kahramanlıkları ulusal
belleğimizde her zaman yerini muhafaza edecektir.
Onlar burada, Gelibolu Yarımadası’nın engebeli toprağında,
cesaretleri, arkadaşlıkları, karşılaştıkları güçlükleri alttan almaları
ve fedakârlıkları ile bizlere ebedi bir miras bıraktılar. Topraklarını
savunan yiğit Türklere yenildiler, ama Avustralyalı ve Yeni Zelandalı
askerler kendilerini ispatladılar ve genç uluslarının belirleyici
özelliklerini akıllara kazıdılar.
Çıkartmadan önceki gece Hawthorn, Victoria’dan 20 yaşındaki
Teğmen Alan Henderson şunları yazmıştı:
Bu Avustralya için bir fırsat olacak ve daima geri dönüp baktırması
gereken bir gelenek inşa edilecek. Tanrı’nın izniyle, muazzam bir
gelenek olacak. Sadece bu bile, Avustralya için şaşırtıcı derecede
önemli görünüyor.
Teğmen Henderson çıkartma sırasında aldığı yaralar yüzünden beş
gün içinde hayatını kaybetti. Bir ay geçmeden kardeşi de ölmüştü.
Buna karşılık, Gelibolu Yarımadası’nda paylaştıkları ortak sıkıntı
ve başarılar nedeniyle Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar arasında
özel bir bağ oluştu. Bu Anzak ruhu Afganistan, Irak, Doğu Timor,
Solomon Adaları ve diğer yerlerde hizmet vermiş ve vermekte olanlar
tarafından halen korunmaktadır.
Bugün buraya savaş zamanında ülkelerimize hizmet edenleri
anmak üzere geldik. Burada bulunmamızın sebebi savaş
kavramını yüceltmek veya savaşın neden olduğu şiddet ve dehşeti
kutlamak değildir. Bizim uğrumuza hayatlarını feda edenlerin
onuruna buradayız. Onlar, bu fedakârlıklarıyla daima kalbimizde
olacaklar. Günün bu ilk ışıklarıyla geçmişe dönüp, onları anmak ve
onurlandırmak için burada toplandık.”
(“Canınıage, B. The Broken Years [Yıkık Seneler], Canberra: Avustralya Ulusal Üniversitesi
Yayınları, 1974″ adlı kaynaktan alınnııştır. Mektubun aslı Avustralya Savaş Anıtı’nda yer
alnıaktadır.)
KONUŞMA
SAYIN ANAND SATYANAND PCNZM QSO
Genel Vali, Yeni Zelanda
TÜRKİYE CUMHURİYETİCUMHURBAŞKANI (1934)
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TEN ALINTI
Türk subayı tarafından okunur;
“Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar:
burada dost bir vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar;
gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır.
Bu toprakta canlarını verdikten sonra
artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
İLAHİ
Mezmur 23
(Ezgi: Crimond)
Tanrı kılavuzumdur, eksiğim olrnaz..
Yemyeşil çayırlara ‘ .
Sakin suların kıyısına
Ulaşmakta yol gösterir bana.
Ruhumu iyileştirir.
O’nun adı uğruna
Doğru yolda yürümem için
Öncülük eder O bana.
Geçsem bile ölümün karanlık
vadisinden.
Korkmam hiçbir kötülükten;
Çünkü Sen benimlesin,
Huzur verir bana Sen’in kudretin.
Düşmanlarımın önünde
Donatırsın soframı;
Yağ sürer başıma, kutsarsın beni,
Dolup taşar ruhumun zenginliği.
iyilik ve merhamet ömrüm boyu
Mutlaka izleyecek beni,
Ve meskenim sonsuza dek
Olacak Tanrı’nın evi.
AVUSTRALYA ANMA TÖRENİ
KONUŞMA
SAYIN STEPHEN SMITH MP
Avustralya Dışişleri Bakanı
DUAYA ÇAĞRI
Birinci Sınıf Din Görevlisi Don Parker RNZChD QHC
Baş Rahip, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
Tanrım, bu gün;
Biz kulların olarak ağırbaşlı bir şekilde
Geçirdiğimiz savaşları hatırlıyoruz;
Ölümü, kederi ve cesareti.
İşlenilen günahlar için,
Sen’in affına sığınıyoruz.
Asil ve onurlu herşey için
Sen’i övüyoruz.
Tanrım, geçmişteki desteğimiz
ve gelecekteki ümidimiz,
Savaş yüzünden hayatlarını kaybedenlerden,
Ve hala sağlık ve barış için mücadele
edenlerden ilgini esirgeme.
Savaşın sesleri yitip giderken
Dostluk, yoldaşlık devam etsin
Ve yapılan fedakarlıkların hatırlanması
Barış ve adalet için varolan
Azmimizi güçlendirsin.
Tanrım, bu günün ciddiyeti nedeniyle
Sadece dünyada barış için dua etmek istiyoruz.
Eğer barış yakı n laştıysa bize savaşta –
umudumuzu güçlendir;
Eğer başkalarıyla ekmeğimizi paylaştıysak,
Cömertliğimizi muhafaza et;
Eğer daha iyi bir dünya hayal ediyorsak,
Dualarımızı kabul et.
Amin.
OKUMA
Sayın [udith Collins
Yeni Zelanda Gazi işleri Bakanı
Ecclesiastes 3:1-8 Herşeyin Zamanı Var
Her şeyin mevsimi,
Göklerin altındaki her olayın zamanı var:
Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var.
Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var.
Öldürmenin zamanı var, şifa vermenin zamanı var.
Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var.
Ağlamanın zamanı var, gülmenin zamanı var.
Yas tutmanın zamanı var, dans etmenin zamanı var.
Taş atmanın zamanı var, taş toplamanın zamanı var.
Kucaklaşmanın zamanı var, kucaklaşmamanın zamanı var.
Aramanın zamanı var, vazgeçmenin zamanı var.
Saklamanın zamanı var, atmanın zamanı var.
Yırtmanın zamanı var, dikmenin zamanı var.
Susmanın zamanı var, konuşmanın zamanı var.
Sevmenin zamanı var, nefret etmenin zamanı var.
Savaşın zamanı var, barışın zamanı var.
İLAHİ
Yüce lütuf
Yüce Lütuf! Ne kadar tatlı bir ses bu,
Kurtardı benim gibi bir sefili!
Yitiktim önceleri, ama buldum şimdi kendimi
Görmüyordu gözlerim, açıldılar onlar şimdi.
Bu lütuftur yüreğime korkuyu öğreten
Ve bu lütuf korkularımı yok eden;
Ne kadar değerli göründü bu lütuf bana
İnanmaya başladığım daha ilk anda!
Pek çok tehlike, pek çok zorluk atlattım,
Pek çok tuzakla karşılaştı m;
Bu lütuftur sağ salim getiren beni buraya
Ve yuvamın yolunu gösterecek olan bu lütuf.
Tanrı bana iyilik sözü verdi,
Sözü umutlarımı yeşertti,
Hayat devam ettikçe O kalacak
Koruyucum ve bir parçam olarak
Güneş gibi, parlayarak
On bin yıldır burada olduğumuz an
Bir gün olsun eksilmeyecek başlangıçtan beri
-Tanrı’ya şükretmek için sahip olduğumuz zaman
BARIŞ İÇİN DUALAR
Rahip Russell Mutzelburg
Baş Rahip, Avustralya Ordusu
Barış için Dua
Yüce Tanrım,
Anzakları anarken sorunlarla dolu dünyamızda barış için dua
ediyoruz. Fedakarlıkları ve acıları anarken, barış ve uzlaşma için
dua ediyoruz. Hayatlarını, sağlıklarını ve gençliklerini feda eden
genç insanları hatırlarken, barış ve adalet için çalışan herkesin
çabalarını kutsamanı diliyoruz.
Geçmişteki çatışmaları yadederken, bütün cehalet, şüphe
ve korku engellerini ortadan kaldırman ve barış, adalet ve
özgürlüğü yapılandıran şeyleri arttırman için dua ediyoruz.
Savaş zamanını anımsarken, kötü niyet, kıskançlık ve korku
güçlerini bizden uzak tutmanı ve bize anlayış, işbirliği ve
karşılıklı saygıya giden yol u göstermeni diliyoruz.
isa’nın sözlerini hatırlarken, tüm insanları kendi çocukların
olarak birleştirip, barış için çalışan herkesi kutsamanı ve
korumanı istiyoruz.
Tanrı’nın kutsal adı için dua ediyoruz.
Amin.
ÇELENK KOYMA TÖRENİ
Resmi temsilcilerin çelenk koyması
ANMA KASİDESİ
Tuğgeneral Kevin Riordan ONZM
Adli Hizmetler Genel Müdürü, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
“Geride kalan bizler yaşlanırken, onlar yaşlanmayacak:
Zaman onları yormayacak, yıllar onları suçlamayacak.
Güneşin her batışında ve yeniden doğuşunda
Onları hatırlayacağız.
Yanıt
Onları hatırlayacağız.
YAT BORUSU
İKİ DAKİKA SAYGI DURUŞU
KALK BORUSU
SON DUA
Birinci Sınıf Din Görevlisi Don Parker RNZChD QHC
Baş Rahip, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
Ebedi Tanrı’m,
Seni bilen akılların ışığı,
Seni seven kalplerin neşesi,
Sana hizmet eden bilinçlerin gücü:
Seni tam anlamıyla sevebilmek için seni bilmemize izin ver,
Ve sana mutlulukla hizmet edebilmek için seni sevmemize izin ver,
Şimdi ve daima.
Amin.
MİLLİ MARŞLAR
İstiklal Marşı
Advance Australia Fair
Cod Defend New Zealand
MERASİM KITASI DÖNER
RESMİ HEYET TÖRENDEN AYRILIR
ZİYARETÇİLERİN ÇELENK KOYMASI
Tören sonrasında ziyaretçiler çelenk koymak için davet edilir.
AVUSTRALYA ORDU BANDASU’NUN SUNDUĞU MÜZİK
Binbaşı Peter Grant
Müzik Yönetmeni, Avustralya Ordu Bandosu
SINE AVUSTRALYA KOROSU
Colin Slater OAM yönetiminde
RESMİ HEYET TÖRENE KATILIR
LONE PINE TÖREN SABAH 10:00’DA BAŞLAR
Emekli Tuğgeneral Bill Rolfe AO
Törenler Başkanı
MERASİM KITASI YERİNİALIR
Avustralya Muhafız Birliği Üyeleri
KARŞILAMA
Ekselansları Sayın Peter Doyle
Avustralya’nın Türkiye Büyükelçisi
AÇILIŞ KONUŞMASı
Sayın lan Campbell PSM
Avustralya Gazi işleri Beketılığı Müsteşarı
“George Irwin 4 Ağustos 1915 tarihinde Çanakkale’ye ulaştığında 4.
Tabura bağlı bir takviye eriydi. Sydney’de orduya kayıt olduktan sadece
dört ay sonra kendini dünyanın öbür tarafında, ölümcül bir muharebe
alanında buldu. Öyle bir yerdi ki, hastalıklar ve yorgunluk Anzak’ta
yaşanan savaşın en belirleyici özelliği haline gelmiş ve burada bulunanları
usandırmıştı.
Er Irwin yakında kendisinin de katılacağı saldırıyı başlatan atışlarla alana
varışında sadece birkaç saat sonra karşılaşmış olmalıydı. 6 Ağustos
öğleden sonrasında Bacchante gemisi Kaba Tepe mevzinde konumlarak
gün içinde şiddeti giderek artan bir bombardımana iştirak ederken, Irwin
de LonePine’da gerçekleşecek muharebeye katılmaya hazırlanıyordu.
Brown’s Dip’de dinlendikten sonra ileri siperlere doğru hareket etti.
Önünde 50 metreden daha dar bir alan halinde uzunan tarafsız bölge,
onun hemen ilerisinde ise Türk hatları vardı.
Saat 5:30’a yaklaştığında top atışları şiddetlendi. Avustralyalı askerler
dışarı daha kolay çıkabilmek için siperlerinin en üstündeki kum torbalarını
aşağı indirdiler. Ardından subaylar tüm hat boyunca düdüklerini çalarken,
açığa tırmanıp saldırıya geçtiler. Irwin Türk siperlerine doğru koşarken
görüldü ve sonra kayboldu. Oğullarının kaybolduğu haberini aldıktan
sonra, anne ve babası Irwin’in taburundan olan hasta veya yaralıları
Sydney’e getiren her gemiyi karşıladı. Birilerinin onlara oğullarına ne
olduğunu söyleyebileceğini umuyorlardı.
George’un annesi, lessie, kendilerine yardımcı olabileceğini düşündüğü
herkese yazdı. Lone Pine’da yaşananların üzerinden üç yıldan fazla
zaman geçtikten sonra bile, Kızıl Haç Yaralı ve Kayıp Bürosu’na ‘Onu
hiçbir zaman ölü olarak düşünemedim, hala bir yerlerde yaşadığını
hissediyorum’ diye yazıyordu. Yazıştığı kişilerin bazılarından savaş esiri
olduğunu, bazılarından ise yaralı ve hastanede olduğunu duydu. Diğer
kişiler onun öldüğünü söylediler. Ancak ‘kayıp’ kelimesi, içinde bir ümit
barındırıyordu. Çoğu askerin aksine, anne ve baba Irwin bu kelimenin
‘ölü’ ile eşanlamlı olduğunu bilemezdi.
Bugün George Irwin’in adı Lone Pine Anıtı’nda bulunan 4.000’den fazla
isim arasında yer almaktadır. O burada bir yerlerde hayatını kaybetti.
Çanakkale’de yalnızca iki gün geçirdikten sonra, bu topraklardan ilelebet
ayrılmayacak B,700’den fazla Avustralyaltdarı biri oldu. Gözleri yaşlı anne
ve babasının ümitleri ise boşunaydı. Başka binlerce kişi gibi, onlar da
kayıp askerlerin çok azının eve dönebildiğini anladılar.”
AÇILIŞ DUASI
Rahip Russell Mutzelburg
Baş Rahip, Avustralya Ordusu
“Sevgi ve özgürlüğün Tanrısı, barış ve güvenliğimiz için sana
minnettarız. Bu uğurda inançla hizmet ederek barışı mümkün kılanları
hatırlıyoruz. Bu fedakarlığı paylaşan aileleri ve sevilenleri hatırlıyoruz.
Bu anma uzlaşma ve barış için istekli olmamıza yardımcı olsun.
Ulusların karşılıklı kılıç kuşanmadığı ve artık savaşın ne olduğunu
öğrenmediği günün yakında gelmesi için dua ediyoruz.
Anzak’larımızı anarken, ülkemiz ve sevdiklerimize hizmetimizde bize
de aynı cesareti vermen için dua ediyoruz.
Amin.”
OKUMA
Korgeneral David Hurley AO DSC
Genelkurmay ikinci Başkanı, Avustralya
Romans 12: 9-16a
“Sevginiz ikiyüzlü olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe bağlanın.
Birbirinizi kardeşlik sevgisiyle, şefkatle sevin. Diğerlerini kendinizden
fazla onurlandırın. Tanrı’ya kulluk etmekte coşkunuz azalmasın,
ruhunuz ateşli olsun. Umutla sevinçli, zorluklar karşısında sabırlı
olun. Dualarınız inançlı olsun. ihtiyaç içinde olan kullara yardım
edin. Konuksever olun.
Size zulmedenler için iyilik dileyin; iyilik dileyin, lanet etmeyin.
Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın. Birbirinizle huzur içinde
yaşayın. Gururlu olmayın, kendinizden daha düşük mevkilerdeki
kişilerle arkadaşlık kurmak için istekli olun. Kibirli olmayın.”
AVUSTRALYA SAVUNMA KUVVETLERİ İÇİN DUA
Rahip Russell Mutzelburg
Baş Rahip, Avustralya Ordusu
“Tanrı’mız, Baba’mız,
Avustralya Savunma Kuvvetleri’nin tüm üyeleri için dua ediyoruz.
Adalet ve barış yolunda disiplin ve sadakat ile hizmet etme,
ve tehlikeleri cesaretle karşılama gücünü bahşet onlara.
Kendilerinden öncekilerin izinde gitsinler,
örnek hizmet, fedakarlık ve mükemmeliyet yolunda.
Tanrı’m Duamızı Duy.
Amin”
OKUMA
Simpson Ödülü galibi
Ayrılan Son Kişi
“Silahlar sessizdi ve sakindi tepeler
Hafif bir rüzgarla eğilmişti çimenler.
Bakakaldım önümde uzayan vadi ve derelere,
Ve “Bunlar ne olacak?”, “Bunlar ne olacak?” dedim, bir fısıltı halinde.
Bu çoktan unutulmuş ölüler ve çökük mezarları,
Kimileri haçsız, yazılmamış hatıraları;
Sadece inleyen dalgalar tutuyor yaslarını;
Şarkı söyleyen ağaçlar ise tek ozanları.
İşte bu yüzden dalıp derinlere; hüzünlendim ben, hasret içinde.
Baktım yukarılarda çıktıkları yerlere
Her gün ve dondurucu her gece
Oluk oluk kan döktükleri o tepelere.
Oturdum uzun süre, dinledim – ve herşey dinledi benimle.
Duydum binlerce ağacın anlattığı destanları;
Duydum köpüren binlerce dalgayı.
Dalgalar çok yaşlıydı, ağaçlar çok akıllı:
Anladım ki, sonsuza kadar hatırlanacaktı.
Gözlerini göklere dikmiş o cansız yiğitler,
ve kıyıda bölükler halinde uyuyan o cesur ölüler. “
Ağustos 1914’te orduya yazılan ve 25 Nisan 1915’te Gelibolu Yarımadası’na çıkan Avustralya imparatorluk Gücü, 10. Tabur’dan Çavuş Leon Gellert tarafından yazılmıştır. Gelıert Temmuz’da yaralanıp tahliye edilmiş, daha sonra da Avustralya’ya dönmüştür.
KONUŞMA
SAYIN STEPHEN SMITH MP
Avustralya Dışişleri Bakanı
ÇELENK KOYMA TÖRENİ
Resmi temsilcilerin çelenk koyması
ANMA KASİDESİ
‘Ben bir Avustralya askeriyim’ ödülü galibi
Geride kalan bizler yaşlanırken, onlar yaşlanmayacak:
Zaman onları yormayacak, yıllar onları suçlamayacak.
Güneşin her batışında ve yeniden doğuşunda
Onları hatırlayacağız.
Yanıt
Onları hatırlayacağız.
YAT BORUSU
İKİ DAKİKALIK SAYGI DURUŞU
KALK BORUSU
SON DUA
Rahip Russell Mutzelburg
Baş Rahip, Avustralya Ordusu
“Dünyada yolunuza barış içinde devam edin; cesur olun;
iyi olan şeylere tutunun;
kimsenin kötülüğüne karşılık vermeyin ve cesaretsiz olanları
güçlendirin,
güçsüzlere destek olun, ıstırap çekenlere yardımcı olun, tüm insanları
onurlandırın;
Tanrı’yı sevin ve O’na hizmet edin, Kutsal Ruh’un gücünde sevinç
bulun.
Ve Yüce Tanrı, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un desteği
sizinle olsun ve hep sizinle kalsın.
Amin”
MİLLİ MARŞLAR
İstiklal Marşı
Advance Australia Fair
MERASİM KITASI DÖNER
RESMİ HEYET TÖRENDEN AYRILIR
ZİYARETÇİLERİN ÇELENK KOYMASI
Tören sonrasında ziyaretçiler çelenk koymak için davet edilir.
YENİ ZELANDA TÖRENİ
YENİ ZELANDA KRALİYET DONANMA BANDASU’NUN SUNDUĞU MÜZİK
Deniz Binbaşı Keith Anderson, Yeni Zelanda Kraliyet Donanması
Müzik Yönetmeni
RESMİ HEYET TÖRENE KATILIR
CONK BAYIRI TÖRENİ ÖĞLEN 12:30’DA BAŞLAR
Birinci Sınıf Din Adamı Don Parker RNZChD QHC
Baş Rahip, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
Tören Başkanı
KONUŞMA
Ekselansları Sayın Hamish Cooper
Yeni Zelanda ‘nın Türkiye Büyükelçisi
AÇILIŞ DUASI
Birinci Sınıf Din Adamı Don Parker RNZChD QHC
Baş Rahip, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
OKUMA
Tuğgeneral Kevin Riordan ONZM
Adli Hizmetler Cenel Müdürü, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
Ecclesiasticus 44: 1-15: Atalara Methiye
“Ulusumuzun tarihinde yer etmiş kadın ve erkek kahramanları analım.
Tanrı onların aracılığıyla çağlar boyu krallığını duyurdu ve yüceliğini
tekrar tekrar kanıtladı. Bu kahramanların kimileri ülkeleri yönetti ve
yiğitlikleri ile isim yaptılar. Kimileri de ileri görüşleri ile yol gösterdiler.
Bazıları fikirleri ve bilgileri ile insanlara rehber oldu. Kimileri müzik
icra etti, kimileri şiirler yazdı. Kimileri zenginlik ve güçle donatılmıştı,
evlerinde huzur içinde yaşadılar. Tüm bu insanlar kendi dönemlerinde
ün kazandı ve yaşadıkları dönemin gurur kaynağı oldular.”
Kimileri de tarihte anılacakları bir isim bıraktılar arkalarında. isimleri
bile hatırlanmayan, ölmüş hatta hiç yaşamamış sayılan, arkalarında
nesillerini devam ettirebilecek çocuklar bırakamayanlar da oldu.
Atalarımız böyle değildi. Onlar yaptıkları iyi şeyler ile hiç unutulmayan,
vatanıarına bağlı insanlardı. içlerindeki zenginlik torunlarına, mirasları
gelecek nesillere kaldı. Onlar sayesinde çocukları, torunları da hak
ettikleri bir yaşama kavuştular. Ruhları huzur içinde, isimleri ise
sonsuza kadar yaşayacak. Uluslar, onların bilgeliklerini sonraki nesillere
aktaracak, ve bizler onlar için dua edeceğiz. “
KONUŞMA
EKSELANSLARI SAYIN ANAND SATYANAND PCNZM QSO
Yeni Zelanda Genel Valisi
WALATA: ANZAK İLAHİSİ
“Ölüleri, ülkemizin savaşan kahramanlarını onurlandırın
Yabancı mezarlarda bırakılan çocuklarımızı onurlandırın
Gelinciklerin dalgalandığı ve üzüntünün tohumlarını bıraktığı yerlerde,
Sonsuza kadar bizim kalacak haçları onurlandırın.
Kanlarımızla yıkılan yerler için ağlayın
Çamura gömülü genç kemikler için ağlayın
Şiddet ve hırsın gücüne ağlayın
ihtiras adına yapılan anlaşmalara ağlayın.
Olabilecekken yitip gidenlere ağlayın,
Savaşın korkunç maliyetine ağlayın,
insani acılar içindeki evler için ağlayın,
Bir daha savaşa zorlanmamak ümidiyle ağlayın.
Şimdi kaybedilen hayatları haklı çıkarmak için inanılan,
Uğruna ülkemizin kanı akıtılan rüyayı onurlandırın,
Bu kutsal günde onların düşüncelerini onurlandırın
Özgürlük için barış, tek yol barış”
Söz, Shirley Murray; Müzik, Colin Gibson; Düzenleme W02 Dwayne Bloomfield.
Bu yeni ilahi ilk kez Yeni Zelanda Ordu Bandosu tarafından
Anzak Günü 2007’de Wanaka’da icra edilmiştir.
DAN CURHAM’IN ANILARI
Sayın Gudith Collins
Gazi İşleri Bakanı
“Çoğumuz zayıftık, dizanteri ve kötü beslenme nedeniyle güçsüz
düşmüştük …. Yukarıya giden yol dikti ve tırmanmak zordu. Toplam iki
tüfeği olan on altı kişiydik ve siperimizden -atladıktan sonra, az bir mesafe
katetmişken, Türkler bizi gördü ve kurşun yağmuruna tutulduk. Kusursuz
bir hedeftik. Taşıdığımız tüfekler, tripodlar ve cephane kutularından oluşan
yükle koşamazdık. Ölümcül bir yaylım ateşiydi. Kurşunlar yere düştükçe,
ayaklarımızın etrafından toz kalkıyordu. Bana isabet etmelerini önlemek
için dizlerimi iyice havaya çekmeye çalıştım. Etrafımdakiler yere düşmeye
başladı. Aylardır birlikte yaşadığım ve birlikte savaştığım, kendi şehrirnden”
gençler hızla yere düşüyordu.
Birbirine çok yakın bir grup olmuştuk, kardeş gibiydik. Ancak düşenler
için durmak veya üzülmek gibi bir şansımız yoktu. Bize verilen emir, Conk
Bayırı’nın tepesine varmaktı. Giderek daha fazla kişi yere düşüyordu.
Yukarıya tırmanmaya devam ettim ve sonunda on altımızdan sağ kalan tek
kişi olarak yalnız başıma kaldım. Bir mucize eseri Conk Bayırı’nın tepesine
yakınlaşabilen tek kişi ben oldum. Arkadaşlarımı bir daha ne gördüm,
ne de onlardan bir haber aldım; cansız bedenlerinin ne olduğunu bile
bilmiyorum .
… Hayatım boyunca bu kaybın verdiği acıyı şiddetle hissettim …. Şimdi
sizinle konuşurken bile, Çanakkale ve özellikle Conk Bayırı hakkında
konuşmak kalbimi derinden yaralıyor.
… Gözümden yaş gelmedi … Pek ağlayan biri değilim. Kalbim ağladı.”
Dan Curham’ın bu sözleri “Maurice Shadbolt, Voices of Gallipoli [Gelibolu’nun Sesleri],
Hodder and Stoughton, Auckland, 1988″ adlı kaynağın 41-47. sayfalarından alınmıştır. Dan Curham Wellington Taburu’nda görevaldı ve Conk Sayırı’nı ele geçirmeye çalışan askerlere bir makineli tüfek götürmeleri emredilen gruptakilerden biriydi. “
ÇELENK KOYMA TÖRENİ
Çelenk koyma töreni sırasında Yeni Zelanda Kraliyet Donanma Bandosu
şunları çalacaktır:
Largo, Xerxes Operası’ndan: Frederick Handel tarafından bestelenmiş ve ilk
kez 15 Nisan 1738 tarihinde Londra’da icra edilmiştir.
Adagio, So/ Minör: Albinoni/Giazotto tarafından bestelenmiş, ve ilk kez
1958’te yayımlanmıştır.
Hine e Hine: Peter Graham tarafından düzenlendiği şekliyle. 1905 yılında
Prenses Te Rangi Pai tarafından yazılan geleneksel bir Yeni Zelanda
şarkısıdır. Sağlığı, kariyeri ve aile yaşamı kötüye giderken kendisini bu ninni
ile teselli ederdi.
Mezmur 23 – Tanrı Klavuzumuzdur
BARIŞ İÇİN DUALAR
Birinci Sınıf Din Adamı Don Parker RNZCHD QHC
Baş Rahip, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
ANMA KASİDESiİ
Spencer McCarry
7. Gelibolu Gençlik Ödülü Sahibi,
Mt Albert Koleji, Auckland
“Geride kalan bizler yaşlanırken, onlar yaşlanmayacak:
Zaman onları yormayacak, yıllar onları suçlamayacak.
Güneşin her batışında ve yeniden doğuşunda
Onları hatırlayacağız.
Yanıt
Onları hatırlayacağız.”
YAT BORUSU
İKİ DAKİKALIK SAYGI DURUŞU
KALK BORUSU
MİLLİ MARŞLAR
İstiklal Marşı
God Defend New Zealand
SON DUA
Birinci Sınıf Din Adamı Don Parker RNZChD QHC
Baş Rahip, Yeni Zelanda Savunma Kuvvetleri
RESMİ HEYET TÖRENDEN AYRILIR
KAVRAMLAR
MERASİM KITASI (KATAFALK EKİBİ)
Tarihte katafalk sözcüğü tabut koruyucu anlamında kullanılmıştır. Ancak
daha sonraları mezar taşı ya da anıt taşı anlamları da kazanmıştır.
İngilizce’de Katafaik Ekibi olarak adlandırılan, Türkçe’ye Merasim Kıtası
olarak aktarılabilecek ifade önceden tabutu hırsızlık ya da saygısızlık
gibi durumlardan korumakla görevlendirilen gruba verilen bir isimdi.
Günümüzde ise bu ekibe ölüye duyulan saygıyı ifade eden törensel bir
rol yüklenmiştir.
ANMA KASİDESİ
Anma törenlerinin pek çoğunda Laurence Binyon (1869-1943)
tarafından 1914 yılında yazılan “For the Fallen” (“Düşenler için”)
adlı şiirin dördüncü kıtası okunur. Bu gelenek 1919 yılından beri
uygulanmaktadır
YAT BORUSU
Yat Borusu günün sonunu bildiren bir işarettir. Cenaze ve anma
törenlerinde ise bir törenin sona erdiğini belirtir ve ölülere karşı görevin
yerine getirildiğini ve ölülerin huzur içinde yatabileceklerini simgeler.
İKİ DAKİKALIK SAYGI DURUŞU
Bir (ya da iki) dakikalık saygı duruşu günün önemini simgeler ve saygının
bir işaretidir.
KALK BORUSU VE BİTİŞ BORUSU
Kalk Borusu: Belli başlı törenlerde Yat Borusu’nu genelde Bitiş Borusu
takip eder, ancak Şafak Töreni’nde Kalk Borusu çalınır. Kalk borusu,
tarihte şafak vaktinde askerleri uyandırmak için çalınırdı. Bu gelenek 16.
yüzyıl savaş kitaplarında yer almaktadır. Bir yüzyıl öncesine kadar flüt
ve trampetle çalınan Kalk Borusu, günümüzde solo boru ya da trampetle
çalınmaktadır. Kalk Borusu, günün ilk çağrısı iken, Bitiş Borusu günün
herhangi bir saatinde çalınabilir.
Bitiş Borusu: Bir dakikalık saygı duruşunun ardından yarıya indirilmiş
bayraklar Bitiş Borusu’nun çalmasıyla birlikte göndere çekilmektedir.
Geleneksel anlamda Bitiş Borusu askerlerin ruhlarını canlandırmak, yeni _
bir güne hazırlamak için çalınırdı. Günümüzde ise Bitiş Borusu, askeri
cenaze ve anma törenlerinde Yat Borusu ile ilişkilendirilmektedir.
BAYRAKLAR
Bayrak protokolüne göre, Anzak Günü Törenleri’nde Türk Bayrağı sağ
taraftaki ilk bayraktır. Avustralya ve Yeni Zelanda Bayrakları ise Türk
Bayrağı’nın sol tarafında yer almaktadır.
Anma işareti olarak bayrakların yarıya indirilmesi geleneğinin donanma
kökenli olduğuna inanılmaktadır. Tarihte, önemli kişilere duyulan
saygıyı göstermek için yelkenler indirilirdi. Zamanla gemilerin bayrakları
sembolik olarak indirilmeye başlandı. Bu gelenek daha sonraları
karada da uygulanmaya başlandı ve Avustralya ve Yeni Zelanda da bu
uygulamayı benimsedi.
Türk protokolü gereğince, Türk Bayrağı tamamen indirilmektedir.
GELiBOLU GÜLÜ VE BİBERİYE
Cistus salviifolius, Gelibolu Yarımadası’nın doğal
ortamında yetişmektedir. Söylenenlere göre, Avustralyalı ve Yeni
Zelandalı askerler bu çiçeğin güzelliğinden o kadar etkilenmişlerdir
ki, bazıları bu bitkinin tohumlarını ülkelerine götürüp, barış ve anma
sembolü olarak bahçelerine ekmiştir. Zaman içinde bu çiçek, Gelibolu
Gülü olarak anılmaya ve bilinmeye başlanmıştır.
Yine Gelibolu Yarımadası’nın doğal ortamında yetişen biberiye ise eski
bir yadetme sembolüdür.
Gelibolu Yarımadası’ndaki Anzak Günü Anma Törenleri
Avustralya ve Yeni Zelanda Hükümetleri adına aşağıdaki
birimler tarafından:
Gazi işleri Bakanlığı
PO Box 21 Woden ACT 2606 Avustralya
Gazi işleri Genel Müdürlüğü
Te Tira Ahu Ika A Whiro
PO Box 5146 Wellington Yeni Zelanda
Gazi işleri Bakanlığı, Canberra tarafından hazırlanmıştır.
© Telif hakları Avustralya Hükümeti’ne aittir, 2009
P01870F Nisan 2009