Çanakkale Muharebelerinde Gelibolu ve Civarı
Çanakkale Muharebelerinde Gelibolu ve Civarı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Esenkaya tarafından yazılmış makale.
Çanakkale Muharebelerinde Gelibolu ve Civarı
Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Esenkaya hocamız savaş alanlarında uzun yıllardır çalışma yapmaya devam ediyor. Bizde fırsat buldukça kendisinin yayınladığı makaleleri sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.
Makale Özeti
Savaş bölgelerine yakın meskun mahaller, savaşın her oluşumundan etkilenmiştir. Çanakkale cephesi açısından da Gelibolu kasabası, -cepheye çok yakın olması hasebiyle- savaşın her yükünü çekmiş, sakini ile beraber pek çok kara günler yaşamıştır.
Deneme niteliğindeki bu çalışmayla, kasabanın etrafında savaş devam ederken, kuş bakışı olarak Gelibolu’da neler yaşandığı aktarılmaya çalışılmıştır.
Lojistik destek birliklerinin faaliyetleri; birlik intikalleri; sağlık hizmetleri ve hastaneler; lojistik hizmetlerden ve kahraman Türk komutan, ve asker ve halkın fedakarlıklarından bahsedilmeye çalışılmıştır.
Düşman bombardımanının başlarında Tekirdağ’da bulunan 3 üncü Kolordu, daha sonra Gelibolu’ya alınarak Çanakkale Boğaz’ı bölgesinin karadan yapılabilecek çıkarmalara karşı savunulmasıyla görevlendirilmiştir. Karargah, Gelibolu’dadır. Komutanı da General Esat Paşa’dır.
5 nci ve 7 nci Tümenler de, Gelibolu berzahı/dar geçidi kesiminde konuşlanmıştır.
Mareşal Liman von Sanders, 5 nci Ordu Komutanlığına atanmış ve Gelibolu‘daki Fransız Konsolosluk binası karargah ve makam olarak tahsis edilmiştir. Göreve başlamak üzere 26 Mart’ta Gelibolu’ya gelen Mareşal, aynı gün Bolayır’a hareket etmiştir. Gerek bu hareketi, gerekse gelişinin ilk haftasından itibaren bölgede aldığı ve almayı düşündüğü düzenlemeler, Onun, büyük ölçüdeki İngiliz çıkarmalarının, Saros Körfeziyle Anadolu kıyılarından beklediğini kanıtlamıştır. Artık Ordu karargahı ve bağlıları, Gelibolu’dadır.
1 nci Ordu Komutanı Golç Paça, karargahını Gelibolu’da kurdu. 19 ncu Tümen Bandosu, Gelibolu’dadır.
2 nci Hafif Erzak Kolu, 3 ncü Hafif Erzak Kolu, 2 nci Ağır Erzak Kolu, 3 ncü Ağır Erzak Kolu, cephane deposu, Seyyar Hastane, 3. Kolordu’nun ambar ve imalathanelerinin bir bölümü Gelibolu’dadır.
5 nci Ordu’nun gereksiniminin karşılanabilmesi için 27 Mart 1915 tarihinde Gelibolu’da 5 nci Ordu Menzil Müfettişliği kurulmuştur.
Birlikler bazen gemilerle Gelibolu’ya; çoğu zaman İstanbul’dan Edirne’ye, Edirne’den Uzunköprü’ye demir yolu ile Uzunköprü’den de Gelibolu üzerinden cepheye yürüyüş kolunda intikal etmişlerdir.
Gelibolu’da gerektiğinde gemilerle gelen birliklerin sıcak yemek alabilmeleri için bir iaşe merkezi kurulmuştur.
Tekirdağ, Karabiga ve Gelibolu‘daki un fabrikaları da faaliyette olduklarından yiyecek ikmalinde büyük bir zorluk çekilmiyordu.
Menzil ambarlarından birisi, Gelibolu’dadır.
14 ncü Kolordunun da Şarköy ve Gelibolu üzerinden iaşe edilmesi Levazım Dairesince uygun görülmüştür.
5 nci Ordu için Uzunköprü-Gelibolu arasında çalışan cephane menzil hattının daha önce olduğu şekilde faaliyete devam etmesi ve bu amaç için verilen kolların başka bir hizmete verilmemesi uygun görülmüştü.
Harbiye Nezareti, 5 nci Ordu’nun Mayıs ayındaki ihtiyacı olan 211 ton etin temini hakkında 3 Mayıs’ta Gelibolu Mutasarrıflığı’na gerekli emri daha önce bildirmişti. Gelibolu’dan gelen cevapla da bu miktarın karşılanabileceği, ancak Haziran ayı için başka bir yardımın beklenmemesi gerektiği kaydedilmişti. Burası gerekçe olarak da Gelibolu’daki gayrimüslimlerin savaş dolayısıyla başka yerlere nakledilmesinden dolayı nüfusun iyice azalmış olduğu belirtilmişti. Edirne vilayetinin diğer kaza ve köylerinde ise el koyma (vaz-ı yed) işlemleri tamamlanmamış olmasına rağmen koç, koyun, keçi, kuzu, oğlak olarak Tekalif-i Harbiye suretiyle 10.000 baç hayvan tedarik edilmiştir.
Geriye nakil esnasında Gelibolu‘da geçici olarak Ordu Baştabip Muavini ve Ordu Karargah Tabiplerinden oluşan bir Sıhhi Yardım Heyetine kontrol ettirerek yaralıların tedaviye ihtiyaç olanlarına gerekli olan tedavi yapılmış geriye nakledilemeyecek derecede acil tedaviye ihtiyaç duyulanlar gemiden alınarak Gelibolu‘daki iki hastaneye sevkleri yapılmıştır.
Daha önce Gelibolu Askeri Hastanesi 250 yataktan 1000 yatağa çıkarılmış ve ayrıca Fransız mektebinde 200 yataklı bir Kızılay hastanesiyle 150 yataklı bir harp hastanesi açılmıştı. Bunlar Gelibolu merkezinin bombardımanı üzerine bir kısmıyla Lapseki’ye ve büyük kısmıyla da Tekirdağ’a taşındı. Geriye kalan 150 yataklı kısım 4 Mayıs’taki durumdadır ve acil vakalar için bırakılmıştır.
Akın akın gelen yaralıların bakımı için İstanbul hastanelerinde çalıştırılmakta olan Tıbbiye öğrencileri Nisan 1915’te Reşit Paşa Vapuru’na bindirilen Sungurlu Taburu ile Çanakkale’ye ve oradan Gayret-i Vataniye muhribi himayesinde Gelibolu’ya getirilmiş, hastanelere dağıtılmışlardır.
Birinci Dünya Savaşı, tarihin gördüğü en korkunç savaşlardan biridir. Osmanlı Devleti de dahil olmak üzere dört imparatorluğun yıkılmasına ve dört büyük hanedanın çökmesine neden olmuş bir harptir. Anadolu’da tamamen Türk unsuruna dayanan yepyeni bir Cumhuriyetin kurulmasına yol aşmış olması nedeniyle Türk tarihinde ayrı bir yeri vardır.
Bu savaş sadece kara ve deniz kuvvetlerinin değil, pek çok milletin ve ırkın kıyasıya mücadele verdiği modern teknolojinin de ilk savaşıdır. Bu savaşın gerçek sebeplerinin başında sanayileşmiş ülkeler arasında iktisadi ve siyasi hakimiyeti ele geçirme mücadelesi vardır.
1914 yılına kadar Avrupa’da egemen güçler arasında içten içe süren çatışma, küçük bir kıvılcımın tutuşturulmasıyla açık bir hale gelince, milyonlarca ailenin kana ve acıya bulanacağı bir süreci başlatacaktır. O zamana kadar bu amaçla kullanılmamış olan denizaltı, uçak, zeplin, tank, büyük savaş gemileri, pek çok korkunç modern aletin ilk kez deneneceği, artık geri dönülmesi imkansız bir yola girilecek ve pek çok insanlık dramı yaşanmıştır.
Avrupa’nın tamamına yakınının, Rusya, Osmanlı Devleti, Japonya, A.B.D.’nin de katıldığı bu savaşta – kayıp, esir ve yaralılar da sayılacak olursa- insan kaybının 37.000.000’u bulduğu görülür. Osmanlı ise birçok cephede savaşmış, 400.000’e yakın evladını şehit vermiş, maddi ve manevi büyük kayıplara boyun eğmiştir.
Dört yılı aşkın süren savaşın maddi zararı ise çok büyük boyutlardadır. Özellikle savaş bölgelerine yakın meskun mahaller, savaşın her oluşumundan etkilenmiştir. Çanakkale cephesi açısından da Gelibolu kasabası, -cephe güzergahı olması hasebiyle- savaşın her yükünü çekmiş, sakini ile beraber pek çok sıkıntılı günler yaşamıştır.
Bir deneme niteliğinde olan bu çalışmada, eldeki mevcut arşiv belgeleri, askeri ve sivil Çanakkale Savaşı ile ilgili eserler ve anı kitaplarından yararlanılmıştır.
DENİZ HAREKATI
3 ncü Kolordu Karargahı, Başkomutanlık emriyle Çanakkale’den Gelibolu’ya taşınmış ve ayrıca Boğaz savunmasının topçu ateş gücü açısından güçlendirilmesiyle ilgili diğer önlemlerin alınmasına devam edilmiştir. Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı, emrinde 9 ncu Tümen olduğu halde Başkomutanlığa bağlanmıştır.
Düşman bombardımanının başlarında Tekirdag’da bulunan 3 üncü Kolordu, daha sonra Gelibolu’ya alınarak Çanakkale Boğaz’ı bölgesinin karadan yapılabilecek çıkarmalara karşı savunulmasıyla görevlendirilmişti. Bu kolordunun, 14 Mart 1915 tarihli kuruluşunda yer alan birlikleriyle Çanakkale Müstahkem Mevkii kuruluşundaki 9 uncu ve 11 nci Tümenlere emir verme yetkisinde olduğu, 19 uncu Tümen’in de koruma düzeni alacağı vurgulanmıştır.
Yapılacak kara muharebeleri için Mareşal Liman von Sanders, 3’üncü, 15’nci Kolordularla, 5 nci Tümen ve Bağımsız Süvari Tugayı’ndan oluşturulan 5 nci Ordu Komutanlığına atanmıştır ve Gelibolu’daki Fransız Konsolosluk binası karargah ve makam olarak tahsis edilmiştir. Göreve başlamak üzere 26 Mart’ta Gelibolu’ya gelen Mareşal, aynı gün Bolayır’a hareket etmiştir. Gerek bu hareketi, gerekse gelişinin ilk haftasından itibaren bölgede aldığı ve almayı düşündüğü düzenlemeler, Onun, büyük ölçüdeki İngiliz çıkarmalarının, Saros Körfezi’yle Anadolu kıyılarından beklediğini kanıtlamıştır.
Böylece Liman von Sanders, Bolayır dışında Gelibolu yarımadasında büyük çıkarma hareketleri beklemediğinden, Çanakkale savunmasını, sadece Saros ve Anadolu kıyılarına yapılacak çıkarma hesabına göre düzenlenmiştir.
Ordu karargahı ve bağlıları: Gelibolu’dadır.
3 ncü Kolordu: Bolayır’dan başlayarak Gelibolu yarımadasını korumakla görevli olup, karargahıyla Gelibolu’dadır. Komutanı da General Esat Paşa’dır.
7 nci Tümen: Karargahı Gelibolu’da, kuruluş ve emrindeki jandarma ve diğer birlikleriyle Bolayır hizasından Deliyani limanı (hariç) Koyun limanı (dahil) arası Gelibolu Seyyar Jandarma taburunca gözetlenmekte, Koyun
limanı (hariç) Ağıldere (hariç) bölgesi de, 77 nci Alay’ın bir taburunca gözetlenmektedir. Komutanı Kurmay Albay Remzi Bey’dir.
5 nci ve 7 nci Tümenler: Gelibolu berzahı/dar geçidi kesiminde konuşlanmıştır.
KARA HAREKATI
Anzak birliklerinin Arıburnu yarlarının önüne ilk işgal çıkartması devam ederken Gelibolu’dan deniz yoluyla gelerek Kilye iskelesinden Maltepe’ye çıkan 3 ncü Kolordu Komutanı Esat Paşa ile buluşan 19 ncu Tümen Komutanı, daha önce Tümeninin bütün gücüyle Arıburnu’ndaki Anzak’ları denize dökmesine müsaade edilmesiyle ilgili Orduya yaptığı önerilerinin karşılıksız kaldığını, Kolordu Komutanına yansıtma fırsatını bulur ve mevcut durumdan yakınır.
Ayrıca 5 nci Orduya verilen emirle de, Gelibolu dolaylarındaki 5 nci Tümenin derhal Eceabat’a kaydırılmasını istemişti. Böylece bu günün sevindirici olayı, sürekli Gelibolu kuzeyinde bekletilip duran 5 nci Tümen’in güneye kaydırılması kararı olmuştu.
2 Mayıs 1915 Günü
Düşmanın bir savaş gemisi, 2 Mayıs sabahı balon gözetlemesiyle Gelibolu kasabasını bombardıman etti. Askeri hastanenin durumu ciddi idi. İngiliz gemileri yine hastanelere saldırmışlardı. 500 yataklı Gelibolu Hastanesi bir tepenin üstünde idi. Bütün yataklar dolu ve çoğunda iki kişi yatıyordu. Hastanenin özel bir hedef olarak seçildiği belli idi. Bombardımanlar daha çok bu kısımda toplanmış ve hastane binalarına isabetler de olmuştu. Taşınabilecek hasta ve yaralılar Tekirdağ’a nakledildi.
2 Mayıs’ta sabahı da düşmanın bir savaş gemisi, balon gözetlemesiyle Gelibolu kasabasını bombardıman etti. Kasabada yer yer yangınlar çıktı. Buradaki erzak ve cephane depoları Akbaş, Nara ve Lapseki’ye kaldırıldı. Bu arada 5 nci Ordu Karargâhı da 10 kilometre kadar güneydeki Bayırköyü’ne yer değiştirdi. Olayın belki tek olumlu etkisi bu idi. Hala Gelibolu’da kalan Ordu Karargâhı biraz daha yaklaşmış oluyordu.
Bolayır civarına aşırma bombardıman etmeye çalışan Agamemnon Zırhlısı’na dört mermi isabet etmiş ve daha sonra zırhlı atışa devam edemeyerek çekilmiştir.
Arıburnu karşısındaki sağ tarafa yapılan düşmanın ikinci bir karşıt saldırısı tamamıyla püskürtülmüş ve düşman yalçın dereler içine itilmiştir. Gelibolu‘ya endirek bombardıman eden Agamemnon Zırhlısı’na mermiler isabet etmiş ve zırhlı çekilmiştir. Kabatepe önünde duran düşman nakliye gemilerinden birine bomba isabet etmiş, gemide yangın başlamış ve diğerleri telaş içinde zorlukla kaçabilmiştir.
21 Haziran 1915 Genel Durum
5 nci Ordu Karargâhı: Yalova Köyü’nde bulunuyordu. Karargâhı Gelibolu’da bulunan Saros Grubu, Enez’den Despot limanına kadar uzanan bölgede gözetlemede ve yer yer savunma düzeni almış bulunmaktaydı.
Albay Fevzi komutasındaki Saros Grubu (6 ncı, 7 nci ve 12 nci Tümenler ve Bağımsız Tugay), karargâhıyla Gelibolu’da bulunuyordu.
Yarbay Cemil’in, Kocaçimen Bölgesi Komutanı adıyla kendi emrine verilmiş olduğunu; yarın 7 nci ve 12 nci Tümenlerle (Gelibolu’dan yola çıkan) Anafartalar’dan İngilizlere taarruz edileceğini, Yarbay Cemil emrine 33 ncü Piyade Alayı ile 11 nci Topçu Alayı’nın 5 nci Bataryası’nın gönderildiğini, bu bataryanın Sarıyer’e veya Dağçeşme
yönüne mevzilendirileceğini” bildirdi.
Bu emir üzerine, 1 nci Ordu Komutanı Golç Paşa, karargahını Gelibolu’da kurdu.
Lojistik Faliyetler
19 ncu Tümen Lojistik Destek birlikleri:
4 ncü Hafif Erzak Kolu, 4 ncü Ağır Erzak Kolu, Ekmekçi Takımı, 1 nci Piyade Cephane Kolu, Eceabat’ta; 2 nci Piyade Cephane Kolu, Bigalı’da; 3 ncü Dağ Topçu Cephane Kolu, Sıhhiye Bölüğü, 5 nci Seyyar Hastane, Eceabat’ta 19 ncu Tümen Bandosu, Gelibolu’da.
2 nci ve 3 ncü Kolordu Komutanlığı Lojistik Teşkilatı:
2 nci Hafif Erzak Kolu, 3 ncü Hafif Erzak Kolu, 2 nci Ağır Erzak Kolu, 3 ncü Ağır Erzak Kolu, Gelibolu’da; 1 nci Hafif Erzak Kolu Markoplu’da; 1 nci Ağır Erzak Kolu Bayırköy’de; 1 nci Cephane Taburu Karargahı, Galata’da; 3 ncü Piyade Cephane Kolu, Kavaklı’da; 5 nci Piyade Cephane Kolu, Burgaz’da; 1 nci Sahra Topçu Cephane Kolu, Muhipbey Çiftliğinde; 2 nci Sahra Topçu Cephane Kolu, Bakırköy’de; 3 ncü Sahra Topçu Cephane Kolu, Burgaz’da; 4 ncü Sahra Topçu Cephane Kolu, 1nci Dağ Topçu Cephane Kolu, Tayfur’da; 2 nci Dağ Topçu Cephane Kolu, Galata’da; Seyyar Hastane, Gelibolu’da; Sıhhiye Bölüğü, Galata’da; iki beygir, bir öküz deposu Çardak’ta.
Ayrıca 3. Kolordu’nun Tekirdağ ile Gelibolu’da ambarları ve imalathaneleri vardı.
18 Mart zaferinin peşinden Çanakkale bölgesindeki birlikler çoğalmış ve 5 nci Ordu’nun gereksiniminin karşılanabilmesi için 27 Mart 1915 tarihinde Gelibolu’da 5 nci Ordu Menzil Müfettişliği kurulmuştur. Başlangıçta Gelibolu’da göreve başlayan bu müfettişlik, muharebelerin yoğunlaşılmasıyla ve hizmetlerin artması üzerine karargahın ilk kademesi ile Akbaş’a, geri kademeleri ile de Lapseki’ye intikal etmiştir.
Akbaş’ta cephane deposu ve istihkam deposu, Gelibolu ve Burgaz’da birer cephane deposu kurulmuştu. Ayrıca Lapseki’de bir araba yapım yeri, Biga’da bir Inşaat Bölüğü bulunuyordu.
Birlik İntikalleri
12 Mayıs 1915’te 12 nci Tümen Derince’den Çanakkale’ye intikal etmiştir. 2 nci Tümen ise muhtemelen Patnos ve Gülcemal Vapurları ile nakledilmiştir. 10 Mayıs 1915’te Gülcemal’in İmralı açıklarında E- 14 tarafından torpillenmesi nedeniyle bu gemide bulunan askerler 67 no.lu Kalender ve 27 no.lu Sahilbent Vapurları ile Lapseki, Bolayır ve Gelibolu İskeleleri’ne nakledilmiştir.
Haziran 1915’te 2 nci Kolordu’ya bağlı 1 nci, 4 ncü ve 6 ncı Tümenler Edirne’den Uzunköprü’ye demir yolu ve Uzunköprü’den Çanakkale’ye yürüyüş kolunda intikal etmişlerdir.
10-15 Temmuz 1915 tarihleri arasında 2 nci Ordu Karargahı, 5 nci Kolordu (13 ncü ve 14 ncü Tümenler ile), 14 ncü Kolordu (8 nci ve 10 ncu Tümenler ile) yine aynı şekilde Uzunköprü’ye demiryoluyla, daha sonra da yürüyüç koluyla Çanakkale’ye intikal etmişlerdir.
Ağustos 1915’te 1 nci Kolordu Karargahı, 2 nci Kolordu Karargahı (4 ncü ve 8 nci Tümenler ile), 6 ncı Kolordu (24 ncü ve 26 ncı Tümenler ile), 17 nci Kolordu (15 nci ve 25 nci Tümenler ile) İstanbul’dan Uzunköprü’ye trenle, Uzunköprü’den Çanakkale’ye (yedi gün süren)yürüyüş koluyla gelmişlerdir.
5 nci Ordu’nun ihtiyacı 1 nci, 3 ncü ve 5 nci Kolordu bölgelerinden eğitilmiş 20.000 er gönderilmekle giderilmiş ve ikmal, Ordu adına Gelibolu’ya yapılmıştı.
Menzil Kolları
Gelibolu’da 5 nci Ordu oluşturulmasıyla birlikte çıkarılan değişiklik emrinde 2 nci Ordu menzili güçlendirilirken, bu kez yeni oluşturulan 5 nci Ordu’nun, bu arada 1 nci Ordunun kol ihtiyaçlarının Genel Karargah’a başvurulmakla 2 nci Ordu’dan gerekirse tamamlanacağı belirtiliyordu. 1 nci ve 2 nci Ordu Menzil Müfettişliklerinde bu tarz bir yardımlaşma düzenlenirken 2 nci ve 5 nci Ordular Trakya’da bulunan menzil kol ve kurumlarını Çatalca Müstahkem Mevkii’nin gerisinde deniz ve karadan ikmal yapılacak şekilde hazırlama çabasına da girişmişlerdi.
Bogazlar bölgesinde üç Ordu’nun görev alması ve savaşa fiilen katılması üzerine Başkomutanlık Vekaleti’nce Ordu menzillerinin bölgeleri belirlenmişti. Buna göre 2 nci ve 5 nci Ordu menzilleri arasındaki ara hattı, Saz limanı – Galata Köyü’nden geçen hat kabul edilmişti. Böyle olunca, 2 nci Menzil, 1 nci Ordu’nun menzil hizmetlerini 5 nci Menzil kendi ordusunun menzil hizmetini üzerine alıyordu. Uzunköprü – Keşan – Gelibolu yolundan 1 nci ve 5 nci Orduların ortaklaşa faydalanacakları belirtiliyor ve bu doğrultuda daha önce gerek 2 nci ve gerek 5 nci Menzil’e bağlı tesisler yerlerinde bırakılıyordu. 1 nci Ordu’nun emrinde görev yapmaları isteniyordu.
Gelibolu’daki yiyecek maddelerinde de Galata’da bulunan Ordu Karargahı ve Bolayır’daki birlikler için bir kısım yiyecek maddesi bırakarak geri kalanın Akbaç ve Lapseki’ye aktarılması emredildi. Gelibolu’da gerektiğinde gemilerle gelen birliklerin sıcak yemek alabilmeleri için bir iaşe merkezi kurulmuştu. Keşan ambarından yalnız Bağımsız Süvari Tugayı ve menzil kolları faydalanıyordu.
Bombardımandan erzakça fazla kayıp olmadığı Eceabat’ta geri alanda fırınlar çalıştığından Tekirdağ, Karabiga ve Gelibolu’daki un fabrikaları da faaliyette olduklarından yiyecek ikmalinde büyük bir zorluk çekilmiyordu.
Ordu Menzil Müfettişliği Lapseki’de, menzil ambarlarını; Akbaş, Gelibolu, Şarköy, Keşan, Tekirdağ, Karabiga, Biga, Balcılar, Burgaz ve Saraycık’ta kurmakla görevine devam etmekte olduğunu ve elde bulunan erzakla birliklerini en az iki ay idare edebileceğini Başkomutanlığa bildirmekteydi.
Bu amaçla Menzil Genel Müfettişliği, Levazım Daire Başkanlığı ile işbirliği yaparak, her 15 günde bir Ordulardan gelen iaşe durumu hakkındaki bilgiye dayanarak iaşeyi planlıyordu.
Buna göre 23 Temmuz 1915 tarihinde 5 nci Ordu’nun iaşe durumu şöyleydi:
Ambarın Bulundugu Yer /Ekmeklik /Erzak /Yem
Uzunköprü /255.5 ton /178.5 ton/ 510 ton
Keşan /18 ton /94.5 ton /79 ton
Gelibolu —- /125 ton /- – –
Karabiga/ 25.5 ton /212 ton /1.139.5 ton
Biga /17 ton /100.5 ton /78 ton
Burgaz /0.5 ton /204.5 ton /292 ton
Akbaş /151 ton /238 ton /582.5 ton
Lapseki /8.5 ton /36 ton /8 ton
Kilye /100 ton /144 ton /50 ton
Balcılar/ —-/ 43 ton /784 ton
Işıklar /121 ton /24 ton /47 ton
Harekatın özelliği nedeniyle Tümenlerin gereğinde grup değiştireceğini düşünerek her grubu bir ölçüde yedek yiyecek yemin verilmesini de esas tutmuştu. Buna rağmen baç gösterecek iaşe sıkıntısının giderilmesi için erzaktan ziyade ekmeklik un ve etin istek bölgelerine gönderilmesinin gerekli olduğunu makama bildirmişti. Kuzey ve Güney gruplarının öncelikle desteklenmesini, Saros Grubu’nda bulunan Süvari Tugayı’nın Uzunköprü’ye, üç tümenin de Gelibolu veya Şarköy’e yollamasını savunmuştu.
5 nci Ordu için Uzunköprü-Gelibolu arasında çalışan cephane menzil hattının daha önce olduğu şekilde faaliyete devam etmesi ve bu amaç için verilen kolların başka bir hizmete verilmemesi uygun görülmüştü.
7 Temmuz 1915 tarihinde Uzunköprü ve Keşan Bölgesinde 45.000 insan ve 15.000 hayvan için yaklaçık 15 günlük ekmeklik un, 5 günlük erzak ve 7,5 günlük de yem; Saros, Şarköy ve Gelibolu yörelerinde 30.000 insan ve 15.000 hayvan için 37 günlük ekmeklik, 23 günlük erzak ve sadece 3 günlük yem vardı.
2 nci Ordu’nun harekat bölgesi değişeceğinden, intikal edeceği doğu harekat alanına harekat hazırlıklarında bulunduğu için, emrine giren 5 nci Kolordu’nun Uzunköprü, 14 ncü Kolordunun da Şarköy ve Gelibolu üzerinden iaşe edilmesi Levazım Dairesince uygun görülmüştü. Bu amaç ve maksada göre Ordu’ca Uzunköprü, Şarköy ve Gelibolu’dan beslenmesi için her birine kaçar insanın kaçar hayvanın düşeceği, bu arada Bağımsız Süvari Tugayı’nın hangi yolla ve kaç mevcut üzerinden destekleneceğinin duyurulması Ordu’dan istenmişti.
İdari ve lojistik faaliyetler üzerinde bu derece hassasiyet göstererek tertip ve tedbirler alınmış olmasına rağmen 2 nci Ordu’nun Güneybatı Komutanlığı’nın hayvanları, Gelibolu yöresinde özellikle arpa, ot ve samanını kötü ulaşım yollarından getirtme zorunluluğunda taşınamamış ve getirilememişti. Çare bulunması üst makamlardan bekleniyordu.
Menzil Genel Müfettişliği, Başkomutanlık ile Ordu Komutanlıkları arasında koordinasyonu sağlamak, idari ve lojistik faaliyetleri düzenlemek üzere 5 Ağustos 1914 tarihli kurulmuştu.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Levazım Dairesi Başkanlığı, ordunun ihtiyaçlarını ülke içinde kendisine bağlı bulunan kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla karşılıyordu. Çanakkale ve çevresinde bulunan ordunun ihtiyaçları Erdek Sevkıyat Başkanlığı ve İskele Komutanlığı, Gelibolu, Çanakkale ve Tekirdağ Sevk Komisyonları, Bandırma Levazım Heyeti ve Bandırma Genel Depo Kurulu ile bölgedeki diğer kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla sağlanmaya çalışılıyordu.
Diğer taraftan 1915 yılı ilkbaharında Edirne Valisi, 5 nci Ordunun et ihtiyacının, Meclis-i Vükela tarafından tespit edilmiş oran olan % 15 nispetinde, el konularak koç, koyun, keçi, kuzu ve oğlaklarla temini için civar kaza ve köylere gerekli tebligatı yapmıştır. Bu arada Harbiye Nezareti, 5 nci Ordu’nun Mayıs ayındaki ihtiyacı olan 211 ton etin temini hakkında 3 Mayıs’ta Gelibolu Mutasarrıflığı’na gerekli emri daha önce bildirmişti. Gelibolu’dan gelen cevapla da bu miktarın karşılanabileceği, ancak Haziran ayı için başka bir yardımın beklenmemesi gerektiği kaydedilmişti. Bura gerekçe olarak da Gelibolu’daki gayrimüslimlerin savaş dolayısıyla başka yerlere nakledilmesinden dolayı nüfusun iyice azalmış olduğu belirtilmişti. Edirne vilayetinin diğer kaza ve köylerinde ise el koyma (vaz-ı yed) işlemleri tamamlanmamış olmasına rağmen koç, koyun, keçi, kuzu, oğlak olarak Tekalif-i Harbiye suretiyle 10.000 baç hayvan tedarik edilmiştir. Bunun üzerine Edirne Valisi, 5. Ordu’nun Mayıs ayı et ihtiyacının karşılanacağını Dahiliye ve Harbiye Nezaretleri ile beraber Levazımat-i Umumiye Başkanlığı’na da bildirmiştir.
Çanakkale Cephesi’nde 5. Ordu bölgesinde levazım ve cephane nakli Saros ve Gelibolu Yarımadasındaki ana ikmal yolu, İstanbul-Uzunköprü demiryolu ve Keşan’dan başlayarak Bolayır, Gelibolu ve Bigalı’dan geçerek Seddülbahir’de sona eren karayolu. Diğer taraftan deniz yolundan da faydalanılmıç, ancak bazı zorluklarla karşılaşılmıştır. Anadolu yakasında ise Balıkesir-Balya-Yenice-Çan-Bayramiç-Ezine-Erenköy-Çanakkale karayolu ile Karabiga – Biga – Çan – Kirazlı – Çanakkale karayolu ve Biga – Beyçayırı – Lapseki karayolları ikmal için kullanılmamıştır.
Çanakkale Cephesi’nin giderek takviye edilmesi üzerine, 5 nci Ordu’nun Mart 1915’teki personel sayısı 138.000’e, hayvan sayısı 25.000’e ulaşmış; bu sayılar muharebenin sonuna doğru daha da artmıştır. Bu durum karşısında 5 nci Ordu menzil teşkillerinin genişletilmesi zorunlu kılınmış ve Ağustos 1915 sonlarına doğru Menzil Müfettişliği emrinde Uzunköprü’den güneye doğru olmak üzere Nokta ve İskele Komutanlıkları ile idari teşkiller olarak erzak ambarları, ekmekçi takımları ve çayhaneler kurulmuştular.
Akbaş’ta cephane deposu ve istihkam deposu, Gelibolu ve Burgaz’da birer cephane deposu kurulmuştu. Ayrıca Lapseki’de bir araba yapım yeri, Biga’da bir inşaat bölüğü bulunuyordu.
28 Nisan 1915 tarihinde İstanbul ve İzmit’te toplanan eratı Çanakkale’ye nakletmek amacıyla 1.000 kişi kapasiteli vapurlar görevlendirilmiştir. Bandırma, Karabiga, Lapseki, Akbaş, Kilye, Gelibolu, Şarköy, Mürefte, Soğanlıdere ve Morto Limanları arasında asker taşıma içlemi yapan bu gemiler aşağıda olduğu gibidir:
Bu arada Lapseki’de bulunan Ordu Menzil Müfettişliği Akbaş, Gelibolu, Şarköy, Keşan, Tekirdağ, Karabiga, Biga, Balcılar, Burgaz ve Saraycık’ta menzil ambarlarını teşkil etmişti.
1 nci Uçak Bölüğü Gelibolu’da Galata’da, 6 ncı Uçak Bölüğü Erenköy’de ve Nara’da, 3 ncü Deniz Uçak Bölüğü Nara’da ve Köseburun’da, Fokker Bölüğü Gelibolu ve Galata’da, 15 nci Hava Bölüğü Uzunköprü’de görev yapmaktaydı.
Kara muharebeleri başlamadan önce, Anadolu sahilinde Müstahkem Mevki Komutanlığı emrinde Çanakkale Merkez Hastanesi ile Gelibolu’da şehir dışındaki kışla binalarında 3 ncü Kolordu tarafından kurulmuş 400 yataklı Gelibolu Hastanesinden ibaretti. 19 ncu Tümen’in Seyyar Hastanesi Kilitbahir‘de, 9 ncu Tümen’in Seyyar Hastanesi de Anadolu yakasında Sarıçalı’da büyükçe bir revir vazifesi görmek üzere yarı aktif bir halde (adi hastalıklara mahsus olarak) bulunuyordu.
Kızılay’dan 200 yataklı mükemmel donanımlı bir hastane alarak Gelibolu‘daki Fransız Hastanesi takviye edilmiş, bütün personeliyle Gelibolu’ya intikal ettirilmiş bulunan Bandırma Hastanesi’nin yerine Doktor Yüzbaşı Niyazi İsmet ve İskele Komutanı Binbaşı Ali Bey’in yardımı ve halktan temin edilen malzeme ile 200 yataklı bir hastane açılmıştır.
Kara muharebeleri başlamadan önce, bölgeyi savunacak olan 5 nci Ordu Komutanı Liman von Sanders de 26 Mart 1915’te Gelibolu‘ya gelmiş, karargah, Gelibolu‘da kurulmuştur. Ordu’nun Sıhhiye Reisi Yarbay Doktor Mustafa Talat Bey ve Alman Islahat Heyeti Sağlık Müşaviri Yarbay Prof. Dr. Mayer de Sahra Sıhhiye Genel Müfettiş Vekili Titri ile Ordu karargahında Ordu Sıhhiye Reisine refakat etmektedir.
5 nci Ordunun Menzil Müfettişliği de karargahını Gelibolu‘da kurarak kendi emrine verilen kıta ve araçları Ordu’ya menzil sahası olarak tahsis edilen Uzunköprü-Keşan-Gelibolu hattı ile Biga-Lapseki-Çanakkale ve Ezine- Balıkesir hatları sahalarına iç görecek şekilde yerleştiriyordu.
Rumeli yakasındaki Gelibolu – Bolayır – Keşan – Uzunköprü şosesi ile Bolayır –Eksamil – Şarköy ve Keşan-Hayrabolu-Tekirdağ yolları ise, içe yarayacak durumdaydı.
25-30 Nisan 1915 günleri sağlık hizmetleri ile daha ziyade tümen sıhhiye bölüklerinin ve kıta teskerecilerinin yaralıları toplayıp bütün araçlardan istifade ederek Ağaderesi ve Akbaş istikametlerinde açılan 9 ncu ve 19 ncu Tümen seyyar hastanelerine ve Anadolu yakasında da Çanakkale Merkez Hastanesine sevk edilmesi şeklinde idi.
Buralarda toplanan yaralıların gerekli tedavileri için her tedbirin alınması sağlanmış; nakledilmesi imkanı her fırsat ve araçtan yararlanılarak (İstanbul’dan ihtiyat kuvvetleri ve levazım getiren gemiler dahil) geri menzil ve vatan hastanelerine sürekli şekilde gönderilmişlerdir. Geriye nakil esnasında Gelibolu‘da geçici olarak Ordu Baştabip Muavini ve Ordu Karargah Tabiplerinden oluşan bir Sıhhi Yardım Heyetine kontrol ettirerek yaralıların tedaviye ihtiyaç olanlarına gerekli olan tedavi yapılmış geriye nakledilemeyecek derecede acil tedaviye ihtiyaç duyulanlar gemiden alınarak Gelibolu‘daki iki hastaneye sevkleri yapılmıştır.
5’inci Ordu Komutanlığı Sağlık Başkanlığın Ordu Komutanlığına sunduğu raporunda Mayıs ayı toplam yatak sayısı 5050’dir. Dağılımı ise şöyledir:
Hastane / Yatak Sayısı
Tekirdağ hastanelerinde /1450 yatak
Şarköy hastanesinde /400 yatak
Gelibolu hastanesinde /150 yatak
Lapseki hastanesinde /300 yatak
Ezine hastanesinde /500 yatak
Dümrek hastanesinde /450 yatak
Biga hastanesinde /1300 yatak
Dimetoka Köyü hastanesinde/Biga 500 yatak
Daha önce Gelibolu Askeri Hastanesi 250 yataktan 1000 yatağa çıkarılmış ve ayrıca Fransız mektebinde 200 yataklı bir Kızılay hastanesiyle 150 yataklı bir harp hastanesi açılmıştı. Bunlar Gelibolu merkezinin bombardımanı üzerine bir kısmıyla Lapseki’ye ve büyük kısmıyla da Tekirdağ’a taşındı. Geriye kalan 150 yataklı kısım 4 Mayıs’taki durumdadır ve acil vakalar için bırakılmıştır.
Ateşli hummanın ortaya çıkması üzerine orduya ikmal erlerinin geldiği Uzunköprü-Keşan- Gelibolu menzil yolu üzerinde Keşan’da üç seyyar etüv ile bir menzil temizleme istasyonu açılarak orduya girecek yeni erler temizlenilmeye başlanıldı. Bu temizlikten sonra askerler yolda bir hafta kadar köylerle temas ettikleri halde bölgenin boşaltılmasına kadar önemli bir tifüs salgını görülmedi. Ateşli humma da çok sınırlı halde kaldı.
Gelibolu‘daki Kızılay Hastanesi de –Gelibolu sürekli bombardımana uğradığından dolayı- Şarköy’e nakledildiği gibi kışlalarda açılan geçici hastane de Kolordu tarafından Tekirdağ’a nakledilmiştir.
Mayıs ayı başında her ihtimale karşı Adapazarı civarında 2000 yataklı grubunun açılması Kızılay’dan istenmiş, bir gemi kaptanının aldığı emri yanlış anlaması üzerine yaralıları Erdek’e getirmesinden dolayı meydana gelen bu zorunluluk üzerine orada bulunan doktorlar ve halkın yardımıyla, gönderilen bir baştabip nezaretinde 400 yataklı Erdek Menzil Hastanesi de açılıvermiştir.
Akın akın gelen yaralıların bakımı için İstanbul hastanelerinde çalıştırılmakta olan Tıbbiye örgencileri Nisan 1915’te Reşit Paça Vapuru’na bindirilen Sungurlu Taburu ile Çanakkale’ye ve oradan Gayret-i Vataniye muhribi himayesinde Gelibolu’ya getirilmiş, hastanelere dağıtılmışlardır.
Kuzey bölgedeki 6 Ağustos 1915 itibariyle başlayan ve 27 Ağustos 1915’e kadar devam eden muharebeler esnasında günden güne hasta, yaralı sayısı giderek çoğalıp bazı salgın hastalıklar orduyu yıpratmaya başladı. Bunun üzerine başlangıçta sürekli aşırtma bombardımanlar sebebiyle tahliye edilen Gelibolu Hastanesi çadırlar ve barakalarla takviye edilerek kışla yakınlarında 1700 yataklı olarak açılmıştır. Yeniden ordu emrine verilen 150 yataklı bir menzil hastanesi de Galata Köyü yakınlarındaki Bayır köyünde hizmete başlamıştır.
5’inci Ordunun sağlık kuruluşları, savaşların şiddetlenmesiyle paralel olarak gittikçe takviye edilmiş ve 6 Temmuz 1915 günü aşağıdaki cetvelde gösterilen yatak mevcuduna ulaşılmıştır:
Hastanelerin isimleri /Yer /Yatak /Mevcut
1 No.lu Menzil Hst. /Biga /500 /850
2 No.lu Menzil Hst. /Biga /500 /1000
3 No.lu Menzil Hst. Dimatoka/Biga /500 /650
Karabiga Hst. /Karabiga /0 /150
3 ve 4 No.lu Kızılay Hst. /Lapseki /150 /850
1 No.lu Kızılay Hst /Dümrek /150 /200
2 No.lu Kızılay Hst. /Çardak /150 /750
5 No.lu Kızılay Hst. /Şarköy /150 /350
6 No.lu Kızılay Hst. /Şarköy /200 /300
Salgın Hastanesi /Galata /0 /200
Mürefte Hastanesi /Mürefte /0 /280
Gelibolu Merkez Hst. /Tekirdag /750 /1400
Erdek Hastanesi /Erdek /0 /500
Keçan Hastanesi /Keçan /0 /150
Uzunköprü Hastanesi /Uzunköprü /0 /50
16 Adet Hastane /3.800 /8.680
1No.lu Menzil Nekahethane /Biga /0 /200
3No.lu Menzil Nekahethane Dimatoka/Biga /0 /400
Tekirdag Mrk Hst. Nekahethanesi /Tekirdağ /0 /300
3 Adet Nekahethane Toplam /0 /900
Temmuz ve Ağustos aylarında Akbaş ve Ağaderesi Sevkıyat Hastaneleri vasıtasıyla vatan ve menzil hastanelerine yollanan yaralı, hasta ve hava değişimi adedi şöyledir: (Bu rakama yarımada’daki Bayırköy, Galataköy, ve Gelibolu Hasta-nelerine yapılan sevkıyat dahil değildir.) Yaralı gazileri nakledildikleri şehirlerdeki hastanelerde yerel yetkililer ve bölge halkı tarafından ziyaret edip hediyeler verdikleri haberleri, Çanakkale Savaşının halk için ne kadar önem taşıdığına kanıttır. Pek çok yetkili ve gönüllü gibi Enver Paça’da Gelibolu’da yaralanıp İstanbul’da Gümüşsuyu ve Gülhane’de tedavi altıda olan askerleri ziyaret etmiş ve madalyalar vermiştir.
İlk günlerde sağlık personeli yetersizliğinden şikayet edilmiş ise de bu konu kısa bir süre içinde çözümlenmiş. Sağlık malzemesi de sefer kadrolara göre tamdı. Tekirdağ, Şarköy, Gelibolu, Lapseki, Ezine, Dümrek, Biga ve Dimetoka köyü hastanelerinde toplam olarak 5000’den fazla yatak mevcuttu. Bu sabit hastanelerden başka ordu, kolordu ve tümen seyyar hastaneleri de açılmıştı. Bunların toplu olarak bulunduğu yerler Soğanlıdere, Kocadere ve Akbaş iskelesi aynı zamanda “Yaralı Aktarma Merkezi” olarak çalışıyor, gemiler boş dönerken buradan yaralıları alıp sabit yurt içi hastanelerine taşıyorlardı.
Bombardıman
5 nci Ordu Komutanlığının 30 Nisan 1915’te Başkomutanlık karargahına ivedi kaydı ile çektiği şifrede şöyle deniliyordu: “Gelibolu’ya uçaktan bomba atılmış, bir er şehit, bir kadın ölü ve bir kadın ağır yaralıdır.”60
İngiliz Agamemnon muharebe gemisiyle Monica adlı balon gemisi Saros körfezine giderek balon gözetlemesiyle Gelibolu ilçe merkezini bombardımana tutmuştur. Bombardımanda Ordu Karargahı da yalın patlamalar ve parça isabetine uğramış ise de, can kaybı olmamıştır. İlçede bir cami yanmış, bir han ve bazı evler yıkılmış, halktan ve küçük çocuklardan bir kısmı da yaralanmıştır.
25 Haziran günü öğleden önce bir düşman uçağı Gelibolu kasabasına üç bomba atmışsa da bir zararı dokunmamıştır.
6 Ekim 1915 Çarşamba günü akçam üzeri beş düşman uçağı Gelibolu Osmanlı mezarlığının arkasındaki evlere bomba attığından üç ev hasar görmüştür.
Bir düşman monitörü aşırma atışı ile Gelibolu’yu bombardımana girişmiş ise de bataryalarımız karşılık vermiş ve bir mermi monitöre isabet etmesiyle monitör uzaklaşmıştır.
1 Aralık 1915’te bir düşman uçağı Gelibolu kasabasına üç bomba atmıştır.
Gelibolu kasabasını rahatlıkla bombardıman etmişlerdir. İngiliz gemileri yine hastanelere saldırmıştır. 500 yataklı Gelibolu Hastanesi bir tepenin üstündedir ve bütün yataklar dolu ve çoğunda iki kişi yatmaktadır.
Haberleşme Ağı Gelibolu, Eceabat, Biga, Lapseki, Çanakkale, Ezine, Tavaklı, Ayvacık, Bayramiç, Küçükkuyu, Papazlı, Pazarköy, Karabiga’da Posta ve Telgraf Nezaretinin gene telgrafhaneleri vardı. Bunlar Posta ve Telgraf Nezaretinin Nara-Bigalı arasındaki üç denizaltı kablosuyla bağlanmıştı. Ayrıca Gökçeada ve Bozcaada ile haberleşmeyi sağlayan İngiliz Stren Şirketi’nin denizaltı kablosu vardı.
Sonuç
Savaş bölgelerine yakın meskun mahaller, savaşın her oluşumundan etkilemiştir. Çanakkale cephesi açısından da Gelibolu kasabası, -cepheye çok yakın olması hasebiyle- savaşın her yükünü çekmiş, sakini ile beraber pek çok kara günler yaşamıştır.
Deneme niteliğindeki bu çalışmayla, kasabanın etrafında savaş devam ederken, kuş bakışı olarak Gelibolu’da neler yaşandığı aktarılmaya çalışılmıştır.
Lojistik destek birliklerinin faaliyetleri; birlik intikalleri; sağlık hizmetleri ve hastaneler; lojistik hizmetlerden ve kahraman Türk komutan ve asker ve halkın fedakarlıklarından bahsedilmeye çalışılmıştır.
Düşman bombardımanının başlarında Tekirdağ’da bulunan 3 üncü Kolordu, daha sonra Gelibolu’ya alınarak Çanakkale Boğaz’ı bölgesinin karadan yapılabilecek çıkarmalara karşı savunulmasıyla görevlendirilmiştir. Karargah, Gelibolu’dadır. Komutanı da General Esat Paşa’dır.
5 nci ve 7 nci Tümenler de, Gelibolu berzahı/dar geçidi kesiminde konuşlanmıştır.
Mareşal Liman von Sanders, 5 nci Ordu Komutanlığına atanmış ve Gelibolu’daki Fransız Konsolosluk binası karargah ve makam olarak tahsis edilmiştir. Göreve başlamak üzere 26 Mart’ta Gelibolu’ya gelen Mareşal, aynı gün Bolayır’a hareket etmiştir. Gerek bu hareketi, gerekse gelişinin ilk haftasından itibaren bölgede aldığı ve almayı düşündüğü düzenlemeler, Onun, büyük ölçüdeki İngiliz çıkarmalarının, Saros Körfezi’yle Anadolu kıyılarından beklediğini kanıtlamıştır. Artık Ordu karargahı ve bağlıları, Gelibolu’dadır.
1 nci Ordu Komutanı Golç Paça, karargahını Gelibolu’da kurdu. 19 ncu Tümen Bandosu, Gelibolu’dadır.
2 nci Hafif Erzak Kolu, 3 ncü Hafif Erzak Kolu, 2 nci Agır Erzak Kolu, 3 ncü Agır Erzak Kolu, cephane deposu, Seyyar Hastane, 3. Kolordu’nun ambar ve imalathanelerinin bir bölümü Gelibolu’dadır.
5 nci Ordu’nun gereksiniminin karşılanabilmesi için 27 Mart 1915 tarihinde Gelibolu’da 5 nci Ordu Menzil Müfettişliği kurulmuştur.
Birlikler bazen gemilerle Gelibolu’ya; çoğu zaman İstanbul’dan Edirne’ye, Edirne’den Uzunköprü’ye demiryolu ile Uzunköprü’den de Gelibolu üzerinden cepheye yürüyüş kolunda intikal etmişlerdir.
Gelibolu’da gerektiğinde gemilerle gelen birliklerin sıcak yemek alabilmeleri için bir iaşe merkezi kurulmuştur.
Tekirdağ, Karabiga ve Gelibolu’daki un fabrikaları da faaliyette olduklarından yiyecek ikmalinde büyük bir zorluk çekilmiyordu.
Menzil ambarlarından birisi, Gelibolu’dadır.
14 ncü Kolordunun da Şarköy ve Gelibolu üzerinden iaçe edilmesi Levazım Dairesince uygun görülmüştür.
5 nci Ordu için Uzunköprü-Gelibolu arasında çalışan cephane menzil hattının daha önce olduğu şekilde faaliyete devam etmesi ve bu amaç için verilen kolların başka bir hizmete verilmemesi uygun görülmüştü.
Harbiye Nezareti, 5 nci Ordu’nun Mayıs ayındaki ihtiyacı olan 211 ton etin temini hakkında 3 Mayıs’ta Gelibolu Mutasarrıflıgı’na gerekli emri daha önce bildirmişti. Gelibolu’dan gelen cevapla da bu miktarın karşılanabileceği, ancak Haziran ayı için baçka bir yardımın beklenmemesi gerektigikaydedilmiştii. Burası gerekçe olarak da Gelibolu’daki gayrimüslimlerin savaş dolayısıyla başka yerlere nakledilmesinden dolayı nüfusun iyice azalmış olduğu belirtilmişti. Edirne vilayetinin diğer kaza ve köylerinde ise el koyma (vaz-ı yed) işlemleri tamamlanmamış olmasına rağmen koç, koyun, keçi, kuzu, oğlak olarak Tekalif-i Harbiye suretiyle 10.000 baç hayvan tedarik edilmiştir.
Geriye nakil esnasında Gelibolu‘da geçici olarak Ordu Baştabip Muavini ve Ordu Karargah Tabiplerinden oluşan bir Sıhhi Yardım Heyetine kontrol ettirerek yaralıların tedaviye ihtiyaç olanlarına gerekli olan tedavi yapılmış geriye nakledilemeyecek derecede acil tedaviye ihtiyaç duyulanlar gemiden alınarak Gelibolu‘daki iki hastaneye sevkleri yapılmıştır.
Daha önce Gelibolu Askeri Hastanesi 250 yataktan 1000 yatağa çıkarılmış ve ayrıca Fransız mektebinde 200 yataklı bir Kızılay hastanesiyle 150 yataklı bir harp hastanesi açılmıştı. Bunlar Gelibolu merkezinin bombardımanı üzerine bir kısmıyla Lapseki’ye ve büyük kısmıyla da Tekirdağ’a taşındı. Geriye kalan 150 yataklı kısım 4 Mayıs’taki durumdadır ve acil vakalar için bırakılmıştır.
Akın akın gelen yaralıların bakımı için İstanbul hastanelerinde çalıştırılmakta olan Tıbbiye öğrencileri Nisan 1915’te Reşit Paça Vapuru’na bindirilen Sungurlu Taburu ile Çanakkale’ye ve oradan Gayret-i Vataniye muhribi himayesinde Gelibolu’ya getirilmiş, hastanelere dağıtılmışlardır.
Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı (95 nci Yıl Özel Sayısı s.33-56)
ÇANAKKALE MUHAREBELERINDEGELİBOLU VE CİVARI
DURING THE GALLIPOLI CAMPAIGN GALLIPOLI AND VICINITY
Ahmet ESENKAYA
Yrd. Doç. Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi
ORJİNAL MAKALE VE KAYNAKÇA