Vehip Paşa
Mehmed Vehib Paşa veya Mehmet Vehib Kaçı: Çanakkale savaşı üst düzey Osmanlı komutanlarından bir tanesidir. Esat Paşa’nın da kardeşidir.
(1877, Yanya – 1940, İstanbul), Osmanlı generali. Mehmet Esat Bülkat‘ın küçük kardeşi ve Kâzım Taşkent’in amcasıdır.
Vehip Paşa
Taşkent’ten Yanya’ya göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Kendisi bir Arnavuttu. Babası Yanya belediye başkanlarından Mehmet Emin Efendi’dir. 1897’de Mühendishane-i Berr-i Hümayun (İstihkâm – Topçu okulları)’nu (Top.1313-c-1), 17 Ocak 1900’de kurmay yüzbaşı olarak Erkânı Harbiye Mektebi (52. sınıfı)’ni bitirdive Yemen’de bulunan IV. Ordu’ya verildi. Orada İmam Yahya’nın isyanına karşı mücadele etti. 31 Mart Vakası‘ndan sonra İstanbul’a, Harbiye Nezareti‘ne atandı. 1909’da Mahmud Şevket Paşa Harbiye Nazırı olunca Vehib Bey Harb Okulu komutanlığına getirildi; 1912 yılına kadar bu önemli göreve devam etti. 10 Temmuz 1908’de İkinci Meşrutiyet, Manastır’da sonradan “Hürriyet” adı verilen meydanda Harp Okulu Komutanı Vehip Bey’in Ya Kanun-ı Esasi, ya ölüm! diye haykırdığı nutkuyla ilan edildi. 1909’da Harp Okulu komutanlığına getirildi. 1912’ye kadar bu görevi sürdürdü.
1912’de Yanya müstahkem mevkii komutanlığına atandı. 20 Şubat 1913’e kadar Yanya Kalesi’nin Yunan saldırılarına karşı savundu. Kalenin teslim protoklülünü Ioannis Metaksas ile görüşerek yaptı. Atina’ya götürülerek dokuz ay süre ile esir tutuldu.
Esaretten dönüşünde 22. Hicaz Fırka komutanlığına atandı.
5. Ordu’nun emrinde 15. Kolordu komutanlığı yaptı. 3. Fırka ile Kumkale ve Yeniköy’ü, 11. Fırka ile Besike’yi savundu. 8. Fırka’yı ağabeyi Esat Paşa’nın emrine verdi.
1915 yılı Şubat ayında Mahmut Kamil Paşa‘nın yerine III. Ordu komutanlığına getirildi. 24 Şubat’ta Trabzon, Mart’ta Hopa, 26 Mart’ta Batum’u aldı.
Mondros Mütarekesinin imzalanması üzerine İstanbul’a döndü. Enver, Talat ve Cemal’in iltica etmelerinden sonra kurulan hükûmet vekiller heyeti kararıyla diğer 62 kişiyle birlikte Bekirağa Bölüğü’ne hapsedilmiştir. Tahliye edildikten sonra yine arandığından dolayı İtalya’ya gitti. Almanya, Romanya, Yunanistan ve Mısır’da bulundu.
Avrupa’da kalarak, Kurtuluş Savaşı‘na katılmadı. Yurt dışındaki muhalefet gruplarıyla olan yakınlığı yüzünden vatandaşlıktan çıkarıldı. Ömrünün son 22 yılını Türkiye dışında geçirdi.
II. İtalya-Habeşistan Savaşında Habeş ordusunun askerî danışmanlığını yaptı. Savaşın kaybedilmesinden sonra yurda döndü. İstanbul’da hayatını kaybetti. Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.